Öneri Formu
Hadis Id, No:
32157, İM003451
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بِشْرٍ بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ سَهْلٍ حَدَّثَنَا أَبُو حَمْزَةَ الْعَطَّارُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ أُهْدِىَ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَسَلٌ فَقَسَمَ بَيْنَنَا لُعْقَةً لُعْقَةً فَأَخَذْتُ لُعْقَتِى ثُمَّ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَزْدَادُ أُخْرَى قَالَ « نَعَمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bişr Bekir b. Halef, ona Ömer b. Sehl, ona Ebu Hamza el-Attar, ona el-Hasen Cabir b. Abdullah’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) biraz bal hediye edildi. O da balı aramızda kaşık kaşık taksim etti. Ben kendi lokmamı aldım. Sonra “Yâ Rasulallah! Bir kaşık daha alıyorum” dedim. O (da) “Peki” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 7, /559
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hamza İshak b. Rebi' el-Basri (İshak b. Rebi')
4. Ebu Hafs Ömer b. Sehl et-Temimi (Ömer b. Sehl b. Mervan)
5. Ebu Bişr Bekir b. Halef el-Basri (Bekir b. Halef)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
KTB, HEDİYELEŞMEK
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32197, İM003464
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ قَالَ جُرِحَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ وَكُسِرَتْ رَبَاعِيَتُهُ وَهُشِمَتِ الْبَيْضَةُ عَلَى رَأْسِهِ فَكَانَتْ فَاطِمَةُ تَغْسِلُ الدَّمَ عَنْهُ وَعَلِىٌّ يَسْكُبُ عَلَيْهِ الْمَاءَ بِالْمِجَنِّ فَلَمَّا رَأَتْ فَاطِمَةُ أَنَّ الْمَاءَ لاَ يَزِيدُ الدَّمَ إِلاَّ كَثْرَةً أَخَذَتْ قِطْعَةَ حَصِيرٍ فَأَحْرَقَتْهَا حَتَّى إِذَا صَارَ رَمَادًا أَلْزَمَتْهُ الْجُرْحَ فَاسْتَمْسَكَ الدَّمُ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona babası, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: Uhud (savaşı) günü Rasulullah (sav) yaralandı, retaâiye (denilen) dişi kırıldı ve başındaki miğfer kırıldı. Bunun üzerine Fâtime (r.anhâ), kanını yıkıyordu. Ali (ra) da kalkanla su döküyordu. Nihayet Fâtime (r.anhâ), kanın su ile (dinmeyip bilâkis) fazlalaştığını görünce, bir hasır parçasını alıp yaktı ve kül hâline gelince yaraya koydu ve böylece kan kesildi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 15, /561
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yaralanması
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32200, İM003465
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى فُدَيْكٍ عَنْ عَبْدِ الْمُهَيْمِنِ بْنِ عَبَّاسِ بْنِ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ إِنِّى لأَعْرِفُ يَوْمَ أُحُدٍ مَنْ جَرَحَ وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَنْ كَانَ يُرْقِئُ الْكَلْمَ مِنْ وَجْهِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَيُدَاوِيهِ وَمَنْ يَحْمِلُ الْمَاءَ فِى الْمِجَنِّ وَبِمَا دُووِىَ بِهِ الْكَلْمُ حَتَّى رَقَأَ . قَالَ أَمَّا مَنْ كَانَ يَحْمِلُ الْمَاءَ فِى الْمِجَنِّ فَعَلِىٌّ وَأَمَّا مَنْ كَانَ يُدَاوِى الْكَلْمَ فَفَاطِمَةُ أَحْرَقَتْ لَهُ حِينَ لَمْ يَرْقَأْ قِطْعَةَ حَصِيرٍ خَلَقٍ فَوَضَعَتْ رَمَادَهُ عَلَيْهِ فَرَقَأَ الْكَلْمُ .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Abdülmüheymin b. Abbas b. Sehl b. Sa'd es-Sâidî, ona babası, ona da dedesi Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: (And olsun ki) Ben Uhud (savaşı) günü kimin Rasulullah'ın (sav) mübarek yüzünü yaraladığını ve kimin Rasulullah'ın (sav) mübarek yüzündeki yaranın kanın durdurup tedavi ettiğini, kimin kalkanda su taşıdığını ve yaranın ne ile tedavi edilmek suretiyle kanın durduğunu şüphesiz bilirim. Sehl demiştir ki: Kalkanda su taşıyan zât, Ali (b. Ebu Tâlib (ra) idi. Yarayı tedavi eden de (Peygamber'in kızı) Fâtime (r.anhâ) idi. Kan durmayınca Fâtime (r.anhâ), kanı durdurmak için eski bir hasır parçasını yakıp külünü yaranın üzerine koydu. Yaranın kanaması böylece durdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 15, /562
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, yaralanması
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ " إِنَّ شِدَّةَ الْحُمَّى مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ فَابْرُدُوهَا بِالْمَاءِ " .
Bize, Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Numeyr, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz hummanın (sıtma veya ateş yükselmesi) şiddeti, cehennemin şiddetli hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32541, İM003472
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ " إِنَّ شِدَّةَ الْحُمَّى مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ فَابْرُدُوهَا بِالْمَاءِ " .
Tercemesi:
Bize, Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Numeyr, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz hummanın (sıtma veya ateş yükselmesi) şiddeti, cehennemin şiddetli hararetinden bir parçadır. Onu su ile soğutunuz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 19, /563
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, su ile
Tedavi, tedavi olmak
Tedavi, Tıbb-ı Nebevi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ دَوَاءً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32104, İM003438
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ دَوَاءً » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan, ona Ata b. es-Sâib, ona Abdurrahman, ona da Abdullah'tan (b. Mes'ûd) (ra) rivayet edildiğine göre; Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Allah, verdiği her hastalık için bir ilâç (da) vermiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 1, /557
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32108, İM003439
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ عَنْ عُمَرَ بْنِ سَعِيدِ بْنِ أَبِى حُسَيْنٍ حَدَّثَنَا عَطَاءٌ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا أَنْزَلَ اللَّهُ دَاءً إِلاَّ أَنْزَلَ لَهُ شِفَاءً » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbrahim b. Said el-Cevherî, o ikisine Ebu Ahmed, ona Ömer b. Said b. Ebu Hüseyn, ona Ata, ona da Ebu Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Allah, verdiği her hastalık için bir ilâç (da) vermiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 1, /557
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, tedavi olmak
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى صَعْصَعَةَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ وَأَبُو دَاوُدَ قَالاَ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ بِنْتِ قَيْسٍ الأَنْصَارِيَّةِ قَالَتْ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَعَلِىٌّ نَاقِهٌ مِنْ مَرَضٍ وَلَنَا دَوَالِى مُعَلَّقَةٌ وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهَا فَتَنَاوَلَ عَلِىٌّ لِيَأْكُلَ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَهْ يَا عَلِىُّ إِنَّكَ نَاقِهٌ » . قَالَتْ فَصَنَعْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سِلْقًا وَشَعِيرًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا عَلِىُّ مِنْ هَذَا فَأَصِبْ فَإِنَّهُ أَنْفَعُ لَكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32127, İM003442
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى صَعْصَعَةَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ وَأَبُو دَاوُدَ قَالاَ حَدَّثَنَا فُلَيْحُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ أَبِى يَعْقُوبَ عَنْ أُمِّ الْمُنْذِرِ بِنْتِ قَيْسٍ الأَنْصَارِيَّةِ قَالَتْ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَعَهُ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ وَعَلِىٌّ نَاقِهٌ مِنْ مَرَضٍ وَلَنَا دَوَالِى مُعَلَّقَةٌ وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهَا فَتَنَاوَلَ عَلِىٌّ لِيَأْكُلَ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَهْ يَا عَلِىُّ إِنَّكَ نَاقِهٌ » . قَالَتْ فَصَنَعْتُ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم سِلْقًا وَشَعِيرًا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « يَا عَلِىُّ مِنْ هَذَا فَأَصِبْ فَإِنَّهُ أَنْفَعُ لَكَ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Yunus b. Muhammed, ona Fuleyh b. Süleyman, ona Eyyüb b. Abdurrahman b. Abdullah b. Sa'saa; (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Âmir ve Ebu Davud, o ikisine Fuleyh b. Süleyman, ona Eyyüb b. Abdurrahman, ona Ya'kub b. Ebu Ya'kub, ona da Ümmü'l-Münzir bt. Kays el-Ensâriyye (r.anha) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) (bir gün) beraberinde Ali b. Ebu Tâlib (ra) olduğu halde biz (im evimizle girdi. Ali (ra) bir hastalıktan yeni iyileşmişti. (Olgunlaşsın diye evin bir tarafına) asılmış koruk hurma salkımlarımız vardı. Peygamber (sav) ondan yiyordu. Ali (ra) de yemek üzere (ondan) eline aldı. Fakat Peygamber (sav):
"Sakın. Yâ Ali! Sen hastalıktan yeni iyileştin" buyurdu. Ümmü'l-Münzir demiştir ki: Sonra ben Peygamber (sav) için şalgam yaprağı ve arpadan bir yemek yaptım. Peygamber (sav):
"Yâ Ali! Bu yemekten al. Çünkü bu yemek şüphesiz senin için daha yararlıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 3, /558
Senetler:
()
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, koruyucu hekimlik
Tedavi, tedavi olmak
Yiyecekler, Rasulullah zamanındaki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32188, İM003461
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ عَنْ زُرْعَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ مَوْلًى لِمَعْمَرٍ التَّيْمِىِّ عَنْ مَعْمَرٍ التَّيْمِىِّ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ عُمَيْسٍ قَالَتْ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « بِمَاذَا كُنْتِ تَسْتَمْشِينَ » . قُلْتُ بِالشُّبْرُمِ قَالَ « حَارٌّ جَارٌّ » . ثُمَّ اسْتَمْشَيْتُ بِالسَّنَى . فَقَالَ « لَوْ كَانَ شَىْءٌ يَشْفِى مِنَ الْمَوْتِ كَانَ السَّنَى وَالسَّنَى شِفَاءٌ مِنَ الْمَوْتِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Üsame, ona Abdülhamid b. Ca'fer, ona Zür'a b. Abdurrahman, ona Muğire et-Teymî'nin azadlısı, ona Muğire et-Teymî, ona da Esma bt. Umeys (r.anhâ) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), bana:
"Sen ishal olmak için hangi ilâcı kullanırdın?" buyurdu. Ben: Şübrüm (denilen bitki), dedim. Resûl-i Ekrem (sav)
"O, şiddetli ishal yapar," buyurdu. Sonra ben İshal için sinameki kullandım. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav):
"Eğer herhangi bir şey ölüme şifa olsaydı sinameki olurdu, sinameki ölüme şifa olacaktı," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 12, /561
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde tedavide kullanılan yiyecekler
Tedavi, Şifalı Bitkiler
Tedavi, tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32182, İM003458
Hadis:
حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ مُسَافِرٍ حَدَّثَنَا السَّرِىُّ بْنُ مِسْكِينٍ حَدَّثَنَا ذُؤَادُ بْنُ عُلْبَةَ عَنْ لَيْثٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ هَجَّرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَهَجَّرْتُ فَصَلَّيْتُ ثُمَّ جَلَسْتُ فَالْتَفَتَ إِلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « اشِكَمَتْ دَرْدْ » . قُلْتُ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « قُمْ فَصَلِّ فَإِنَّ فِى الصَّلاَةِ شِفَاءً » . قَالَ أَبُو الْحَسَنِ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ حَدَّثَنَا ذُؤَادُ بْنُ عُلْبَةَ فَذَكَرَ نَحْوَهُ وَقَالَ فِيهِ اشِكَمَتْ دَرْدْ . يَعْنِى تَشْتَكِى بَطْنَكَ بِالْفَارِسِيَّةِ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَ بِهِ رَجُلٌ لأَهْلِهِ فَاسْتَعْدَوْا عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ca'fer b. Müsafir, ona es-Ser b. Miskin, ona Zevvad b. Ulbe, ona Leys, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: (Bir defa) Peygamber (sav) erken namaza kalktı. Ben de (O'na uyarak) erken kalktım ve (biraz) namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamber (sav) bana dönüp baktı ve (Farsça):
"Karnın mı ağırıyor?" buyurdu. Ben: Evet. Yâ Rasulullah, dedim. Rasül-ü Ekrem (bana hitaben):
"alk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifâ var" buyurdu. Ebu'l-Hasan b. el-Kattân ...senediyle bunun mislini bize rivayet etti ve onun rivayetinde Peygamber'in (sav) Farsça olarak buyurduğu; cümlenin mânâsının 'yani sen karnından (mı) rahatsızsın' olduğu ilâvesi vardır.
Ebu Abdullah (İbn Mâce) dedi ki: Bir adam bu hadîsi aile ferdlerine anlattı. Onlar adama karşı başkalarından yardım istediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 10, /560
Senetler:
()
Konular:
KTB, TIBB-I NEBEVİ
Tedavi, Hz. Peygamber döneminde Tedavi şekilleri,
Tedavi, namaz ile şifa bulmak
Tedavi, tedavi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32203, İM003466
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَرَاشِدُ بْنُ سَعِيدٍ الرَّمْلِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ تَطَبَّبَ وَلَمْ يُعْلَمْ مِنْهُ طِبٌّ قَبْلَ ذَلِكَ فَهُوَ ضَامِنٌ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar ve Raşid b. Said er-Remli, o ikisine el-Velid b. Müslim, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Amr b. Şuayb'ın dedesinden (Abdullah b. Amr b. el-Âs) (ra) rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Daha önce tabiplik (yâni sağlıklı tedavi) bilgisi olmadığı halde tedavi işine girişen (ve hastaya zarar veren) kimse zamındır (yani diyetle mükelleftir)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tıb 16, /562
Senetler:
()
Konular:
Tedavi, tedavideki kusurdan dolayı tazminat
Yargı, Tazminat